Dalgalar

 Dua etmiyorum artık, uyumadan önce merhamet dilenmiyorum. Hatta acınmak dahi istemiyorum. Bitik durumumdan gurur duyuyorum.

Şimdi bir yaprağım, kopmuşum, lif lifim. Toplum ağacında bana ihtiyaç yok. Ben gereksizim.

Bir dalga geçiyor, altında bırakıyor hislerimi. Suda ağlayabilirim, su kızmaz, su bağırmaz, su yargılamaz. Yinede kuruyorum, buruşuyorum. Bir deniz feneri aydınlatıyor çehremi ve koşuyorum deli gibi. Ulaşamasam da olur ben koşmayı seviyorym. Varmayı değil.

Kumlarda ayak izim yok, ben yokum, hiçbir şey yok ama o var, o gerçek, ben değilim, ben hiçim.

Hislerimi anlattığımda anlayacak mısın?

Yoksa korkup kaçacak mısın?

Dalgalar geliyor, yükseliyor, vuruyor kumsala ve bir filin yere basması gibi yükseliyor ses ve sarlılıyor. Ben korkağım, sevmem denizi. Senin gibi parlamıyorum suda, kayıp yitiyorum.

Bir ağaç var, bu benim ağacım, ufukta silik bir hayalet ağacım. Bak, altında oksijen üstünde ceviz bitiyor ağacımın! Nefeslerimle boğuluyorum sayesinde.

Baksana,  şimdi de bir alacakaranlıkta göğüm var. Rengi açık seçik bir gökyüzüne sahibim.

Yeniden bir benim var ama yeni bir benim yok. Asla değişmiyor, gecem gündüz olmuyor

"Düşünsene" dedi minik elleri göğsünde birleşmiş kalp atışını hayal ediyor." Ben eski sen, sen yeni ben ama yine de aynı anda var olamıyoruz. Ben hala o gökyüzüne baktığımda güneşli günleri, yağmur bulutlarına baktığımda su birikintilerine zıplamayı düşlüyorum. Sen ise güneşli günlerden nefret ediyor, gökyüzüne bakınca düşmek nasıl olurdu, diye hayallere dalıyorsun. Yağmur suyunu ağzını açıp beklemiyorsun, sen suda boğuluyorsun, kayıp gidiyorsun


Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYANMAK İSTEMİYORUM

DÜŞÜNMEKTEN NEFRET EDİYORUM.

KAÇMAK İSTİYORUM