Kayıtlar

Nisan, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

çıldırmışsın bir hiç uğruna

 Sanırım zaman zaman çıldırıyorum. Bu beni korkutmalı ancak korkmuyorum. Delirmek en doğal hakkım olmalı, bu yüzden dengesizim. Niçindir kendini normalleştirmek, üstüne sıradanlaştırmak? O denli büyük bir ıstırap ki farklı olmak senin için, kaynaşıp topluma kamufle oluyorsun. Delirmekten kaçamazsın, saklayamazsın onu. Bir ipucu verirsin istemsizce sıyırdığına dair kafayı. Ben sonunda kaçırdım keçileri. Bu andan itibaren mantık aramayın sözlerimde. Ben kalem bile tutamıyorum gözünüzde. ... ve bir hiç uğruna mahvediyorum kendimi. Benim en büyük suçum, boşu boşuna romantize ettiğim akıl sorunlarımla çevrelememdir bu kukla bedenini. "bu saniye" dediğim saniye bana çok uzak geliyor. Kaçmamalıyım. İlk 6 saniyeden sonra her şeyden sıkılıyorum. Bıkıyorum ve bıkmamalıyım. Çabuk dağılıyor dikkatim ve farkındasızlığımı gizleyemiyorum. Bir hiç ve her şeyim. Aynı anda heryerdeyim ama zaman nedir ki? Uzay zaman boşluğunu büküyorum ve kalbimi deliyorum. ÇIN          ÇIN          ÇIN        

sarmal

Resim
  Şehrin sesi huzur veriyor şuan, gürültülü ve kalabalık gelmiyor. Belli bir ritme sahip kendince akıp gidiyor zaman. Sevgililer sarılıyor, arkadaş grubu üç kişi olduğundan biri dışlanıyor, babası çocukları ağlamasın diye ilk defa gölete giren bir ördek yavrusu gibi çırpınıyor,  ıssız bir adam köşeye çökmüş kitabını okuyor. Kısaca hiçbir şey değişmedi. Ne dünyanın sonu geldi, ne zombi istilası oldu ne de zaman geriye aktı. Oysa o gün öyle bir his doğmuştu ki içime, bunların gerçek olacağıyla ilgili. Yine de zamanın -acımasız mı korumacı mı bilemiyorum- suratıma vurduğu değişimin değişmezliği dışında yeni bir şey de öğrenmedim. Her şey tıpatıp aynı. Bu acıtıyor. Dünya patlasa daha mutlu olurdum. Rastgele gördüğüm şeyleri betimeye kelime bulamıyorum. Otursam da yürüsem de fark etmiyor, beceriksizim. Bir kitap okuyorum ama uykum geliyor. Hayat bitti, bu kadarmış Birini bekliyorum. O biri beni kırınca daha çok bağlanıyorum. Bozuk plaklardan farkım yok. Değiştirilmeye üşeniliyorum. Gidiyor,

Dalgalar

 Dua etmiyorum artık, uyumadan önce merhamet dilenmiyorum. Hatta acınmak dahi istemiyorum. Bitik durumumdan gurur duyuyorum. Şimdi bir yaprağım, kopmuşum, lif lifim. Toplum ağacında bana ihtiyaç yok. Ben gereksizim. Bir dalga geçiyor, altında bırakıyor hislerimi. Suda ağlayabilirim, su kızmaz, su bağırmaz, su yargılamaz. Yinede kuruyorum, buruşuyorum. Bir deniz feneri aydınlatıyor çehremi ve koşuyorum deli gibi. Ulaşamasam da olur ben koşmayı seviyorym. Varmayı değil. Kumlarda ayak izim yok, ben yokum, hiçbir şey yok ama o var, o gerçek, ben değilim, ben hiçim. Hislerimi anlattığımda anlayacak mısın? Yoksa korkup kaçacak mısın? Dalgalar geliyor, yükseliyor, vuruyor kumsala ve bir filin yere basması gibi yükseliyor ses ve sarlılıyor. Ben korkağım, sevmem denizi. Senin gibi parlamıyorum suda, kayıp yitiyorum. Bir ağaç var, bu benim ağacım, ufukta silik bir hayalet ağacım. Bak, altında oksijen üstünde ceviz bitiyor ağacımın! Nefeslerimle boğuluyorum sayesinde. Baksana,  şimdi de bir alaca

ben ile başlayan cümleleri tamamlayamıyorum

      İçimdeki bitmek tükenmek bilmeyen görülme arzusu filizlenip bir ağaç oldu, gökyüzünü deldi meyve bile vermeden. Ben düşündüğün "ben" değilim. Ben düşündüğüm "ben" de değilim. Kendi bedenime hapsolmuş yorgun, tükenip bitmiş bir ruhum.     Ben bir asitim, ne olduğun önemsiz; seni yakıp yıkacağım.     Ben bir yaban çiçeğiyim. Köklerim çınarlardan daha derinlere uzanıyor. Her bir sarsıntıyı iliklerime kadar hissediyorum ve bir arı gelip çalıyor polenlerimi. Sonra da bir sevgili gelip koparıyor gövdemden, artık bir hediyeyim aşıklar arası gidip gelen, yaprakları rüzgarda savrulan bir ibretlik sevgi göstergesiyim.     Fark edilmek için loş bir ışık saçıyorum, aynı dalgalar arasındaki yakamoz parıltısı gibi soluk.     Okyanusta bir gelgitim, her kıyıya vurduğumda yeni bir benim, ama özümüz bir.     Aslında hiçbir yerde hiçkimseyim yine de herkesin ve her şeyin içindeyim. Moleküllerime ayrılmış bir sağa bir sola savruluyorum en küçük solukta.     Şimdiyse bilmediğim b