Nefes almaya üşeniyorum




Otobüs ilerliyor...sanırım. Dünya ilerliyor ve otobüs duruyor da olabilir. Otobüse her bindiğimde uzaklara gidiyor gibi hissederim. Ama öyle bir otobüs yok. Ya da benim o otobüse binecek cesaretim yok. Duraklar biribiri ardına geçiyor ama ben evimin nerede olduğunu unuttum bile. Sanırım kaybolmak böyle bi şey.  
Ağaçlar birleşip okyanus dalgalarına dönüşüyorlar.
Yeşil kırmızı ışıklar gözlerimin önünde eriyor. Herkes kendisiyle ilgileniyor ve benim varlığım
umurlarında değil. Böyle anlar beni mutlu ediyor. Kimseyi tanımadığım bir yerde yeniden doğma
isteği geliyor içime. Evim dediğim şehirde yabancılaşıyorum giderek. İnsanların yüzleri 
siliniyor ve bana dik dik bakan gözler yok oluyor. Bakılmaktan hoşlanmıyorum. 
Birer birer koşuşlarını izliyorum. Hepsi bir yere gitmeye çalışıyor. Ben nereye gideceğimi bilmiyorum. 
En güzeli de bu. Böylelikle kimseyle bağımın
olmadığı hakkında en ufak şüphem kalmıyor. Bazen sevdiğim insanların çehrelerini hafızamın
ücraköşelerinden çıkartmakta zorlanıyorum.
Yüzler birer illüzyondan ibaret zaten. 
Asıl önemli olan ne düşündüğü o insanın. Suratlar gelip geçici. Çizerken de bu 
yüzden zorlanıyorum. Bir yüzün neye benzediğini
bile hatırlamazken gördüğüm 
şeye anlam veremiyorum. Yolumu unuttum
desem bile sanırım rutinimi bozacak
kadar gelişmemiş biriyim. Yazmak kendimi
iyi hissettiriyo bir açıdan. Eğer resim 
çizmekten nefret edersem ve beceremezsem yazar olmak
istiyorum.Kursa geç 
kaldım. Eğer koşarsam otobüse yetişebilirim ancak yetişmek istemiyorum.
Geç kalırsam ne yapacağımı merak ediyorum. Azarlanmaya bile üşeniyorum şuan. 
Kaçıp gitmek istiyorum ama bu kurs beni haytabağlayan bir kaç şeyden biri.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UYANMAK İSTEMİYORUM

DÜŞÜNMEKTEN NEFRET EDİYORUM.

KAÇMAK İSTİYORUM