mavi yollar
Yazmadan önce düşünmeye çalışsam da kelimeler kafamda dönüp büyük bir kasırgaya dönüşerek beni bayıltacak kadar büyük bir baş ağrısına neden oluyor. Bugün hangi konudan bahsedeceğimi bilmiyorum. Aklıma gelenleri yazma isteğiyle dolup taşsamda zihnim güneşli bir yaz günündeki bulutsuz gökyüzü kadar berrak. Bir sürü güzel kitap aldım o yüzden içimde anlam veremediğim bir mutluluk tomurcuklandı. Kitapları okumadan mutlu olabiliyorum. Varlıkları bile beni bomboş bir insan olmadığım konusunda kendimi ikna etmeme yardımcı oluyor.
Ebediyen sürecek bir acı çekmek istediğimi anladım. Öyle uzun uzun da düşünmedim. Ansızın aklımda belirdi bu düşünce. Dünyaya, herkese ve her şeye olan nefretimi böyle kendimden çıkaracağım.
Kalbimde güller açıyor ve dikenleri batıyor birer birer. Delecekmiş gibiler ve ben acıdan kıvarnıyorum. Ağlamak isteyecek kadar acıyor.
Sokaktan geçen insanlar var. Ben ise bir başıma duruyorum. Üzerlerine her an çullanabilecek kadar da yorgunum. Onlarsa beni bilmiyor, umursamıyor.
Çok saçma geliyor bütün bunlar. Gerçek değil gibi. Ellerimi defalarca kontrol etsem dahi yine silik ve buğulu bir camın arkasından bakıyormuşum gibi. Gerçekten ölüyor muyum acaba? Ruhum ait olduğu yerde değil ve ben onu nereye koysam seçemiyorum.
Sanırım beynim çürüyor. Kalbim ise onu umursamadan kan pompalamaya devam ediyor. Birbirlerinden ayrılar. Delikli kalbim atmaktan, küflü beynimse kalbimden vazgeçmiyor.
Mumun erimesini izliyorum. Alevi her bir minik titreşimde dahi dalgalanıyor. Çok hassas. Sadece erimek için var. Erirken ondan beklenilen tek şey parlaması. Bir mumla çok benzeriz
Nefes almak zor geliyor. Eğer ölürsem mutlu bir şekilde yeniden doğar mıyım?
kırmızı birer çiçek açtı
mavi yollar üzerinde
çiçekler eridi ve
yolları parçaladı.
çiçekler sıvılaşıp
mavi yolları
kırmızıya boyayıp
yollarına devam ettiler
kırmızı çiçeklerin lekesini
beyaz pamuktan bulutlar sildi
ama mavi yollardaki izler
asla geçmedi
Yorumlar
Yorum Gönder